Süt dişlerinin önemi; süt dişleri bebekliğin yaklaşık 6. ayında çıkmaya başlar ve 2,5-3 yaşına kadar ağızda 20 adet süt dişi oluşur. Yaklaşık 6 yaşından itibaren de süt dişlerinin altından daimi dişler çenenin de büyümesine paralel olarak çıkmaya başlar.
Bu 11-13 yaşlarına kadar bütün daimi dişler çenedeki yerlerini alana dek sürer. Süt dişlerinin ana görevi çocuğun beslenmesini sağlamaktır. Ayrıca konuşmanın düzgün gelişimi de süt dişlerinin varlığına bağlıdır.
Süt dişleri, kapladıkları alanı kendilerinin yerine gelecek olan kalıcı diş için korumakta ve kalıcı diş sürerken ona rehberlik yapmaktadırlar. Süt dişi erken çekildiği zaman bu doğal yer tutuculuk fonksiyonu da ortadan kalkmaktadır.
Diş hekimi ile uyumlu olan çocukların tedavileri klinik koşullarda, zihinsel engelli, telkin edilemeyecek kadar korkulu, anksiyeteli, uyum problemi olan çocukların tedavisi ise sedasyon veya genel anestezi altında yapılmaktadır.
Dişlerin çiğneme yüzeylerinde bulunan derin oluklar, temizlenmesi zor ve çürüğe yatkın bölgelerdir. Bu bölgeler, şeffaf, renkli veya beyaz fissür örtücülerle örtülenerek dişte çürük oluşumunun engellenmesi amaçlanır.
Diş minesini asitlere karşı koruyarak dişlerin çürümesini önleyen ayrıca dişin oluşumu sırasında yapısına girerek dayanıklılığını arttıran mineralleri içeren jel veya krem formundaki materyallerin diş yüzeylerine uygulanmasıdır.
Dişlerin çürümüş ve zayıflamış kısımlarının, gerekli ise lokal anestezi uygulandıktan sonra uzaklaştırılmasının ardından, kalan diş dokusuna uygun dolgu maddesinin (kompozit,kompomer,amalgam vb.) yerleştirilmesi işlemidir.
Sinire yakın derin çürüklü ya da travma nedeniyle kırılan dişlerde, enfekte kron(dişin ağızda görünen kısmı) pulpa dokusunun (dişin damar ve sinir içeren kısmı) kısmen veya tamamen çıkarılmasına ampütasyon denmektedir.
Diş özü olarak da adlandırılan dişin içindeki pulpa dokusu (dişin damar ve sinir içeren kısmı), çeşitli nedenlerle iltihaplanabilir veya mikroorganizmaların yerleşmesiyle enfekte olabilir. Bu durumda, pulpa dokusunun çıkartılarak kanal boşluğunun temizlenmesi, şekillendirilmesi ve doku dostu kanal dolgu maddeleri ile doldurulması gerekir. Bu işlemler bütünü, kanal tedavisi olarak tanımlanır.
Dişteki/kökteki enfeksiyon tedavi edilemeyecek kadar, dişteki harabiyet restore edilemeyecek kadar ilerlemişse ve düşme zamanı geldiği halde süt dişleri ağızda kalmışsa diş çekimi gerekli olmaktadır.
Çocuklar süt dişini çürük ya da travma sonucu erken kaybetmiş ise, ilerleyen yaşlarda düzgün bir diş dizisine sahip olması ve daimi dişin süreceği yerin koruması için yer tutucu yapılmalıdır. Yer tutucular, çocukların diş gelişimine ve kayıp diş sayısına göre sabit veya hareketli olarak hazırlanırlar.
Travmaya maruz kalarak kırılan dişlerin tedavisidir. Kırık diş parçaları mevcut ise diş kendi parçaları ile restore edilebilir, sallanan veya yer değiştiren dişler tel ve/veya adeziv rezin materyal yardımıyla, 2 hafta-4 ay arasında değişen süreyle diğer dişlere sabitlenebilir, yerinden çıkan dişler uygun koşullar sağlanıyorsa yerine yerleştirilebilir.
İlk başvuru zamanında veya daha sonraki kontrol seanslarında travmaya uğrayan dişler canlılığını kaybetmişse kanal tedavisi yapılabilir veya dişlerin çekilmesi gerekebilir.
Kök gelişimini henüz tamamlamamış genç sürekli dişlerde (kök ucu açık), pulpa dokusunun (dişin damar ve sinir içeren kısmı) çeşitli nedenlerle (derin çürükler, travma, vb.) enfekte olması ve canlılığını yitirmesi durumunda uygulanarak köklerin kapanmasını sağlayan tedavi protokolüdür.
Dolgu yapabilmek için yeterli diş dokusunun kalmadığı durumlarda veya travma sonrası kırılan dişlere yeniden fonksiyon kazandırabilmek için uygulanan kalan diş dokusunun tamamını içine alan kaplamaya kron denir